Bu bir Cyberpunk 2077 incelemesi değildir. Oyunu henüz
sadece birkaç saat oynadım ve oldukça başlarındayım. Tamamen oynamak için
oyunun sorunlarından arındırılmasını bekleyeceğim. Bu konuya az sonra
değineceğim ama önce ilk izlenimlerimi aktarayım.
Ben hep insanların Cyberpunk’a yanlış beklenti ile
yaklaştığını düşündüm. İnsanlar bu oyunun açık dünya aksiyon oyunu olmasını
bekliyordu ama oyun bariz bir şekilde rol yapma üzerineydi. Başka bir deyişle
insanlar oyunun GTA 6 olmasını bekliyordu ama aslında oyun Skyrim 2’ydi. Oyun
çıkmadan önce, çıktığında çok büyük bir kesimin bu yüzden hayal kırıklığına
uğrayacağını düşündüm ama birkaç saat oynadıktan sonra gördüm ki aslında oyun
GTA olmaktan benim sandığım kadar uzak değil. Tabii ki elinize silah alıp kaos çıkartamıyorsunuz
ama Witcher 3’te olduğu gibi şehirde kılıç çektiğiniz için gardiyanlar gelip
sizi tek hamlede öldürmüyor.
Oyun hala ağır bir RPG oyunu. GTA’da alışık olduğunuz bazı
şeyleri yapabilmek için önce o şeyle ilgili alanda gelişmiş olmanızı bekliyor.
Mesela araba çalabilmek için teknik yeteneğinizin belli bir seviyede olması
gerekiyor.
Neredeyse girdiğiniz her diyalogda karakterinizin
söyleyeceği şeylere siz karar veriyorsunuz. Diğer RPG oyunlarının aksine bir
şey söylemezseniz karşınızdaki karakter “Neden konuşmuyorsun?” tarzı bir şeyler
söyleyerek organikliği sağlamaya çalışıyor. Bu hoşuma gitti.
Bir keresinde mesajına cevap vermeyi unuttuğum bir karakter
de neden cevap vermediğimi soran bir mesaj attı. Bunlar sadece bu oyunda
gördüğüm şeyler. Şimdiye kadar oynadıklarımda karakterler hep ben cevap verene
kadar beklerdi.
Keanu Reeves'in oynadığı Johnny Silverhand karakteri. Oyunun pazarlanmasında önemli bir yere sahip |
Witcher’dan alışık olduğumuz araştırma sekansları da geri
gelmiş. İnsanların kaydettiği anılarındaki her şeyi duyup, görüp,
hissedebiliyorsunuz. İleri geri sararak ya da durdurarak detaylara
odaklanabiliyorsunuz. Bu yüzden olayı yaşayan kişinin fark bile etmediği
şeyleri inceleyerek sonuçlara ulaşıyorsunuz. Batman Arkham Knight’ta bulunan
hologram kısımlarına benzer olarak çalışıyor ama onun daha gelişmişi
diyebilirim. Ben bu kısımları sevdim. İleride bıkana kadar yapmak zorunda
kalmayacağımı umuyorum.
Savaş kısımları başta biraz garip hissettirse de fena değil.
Yakın dövüş basit ama eğlenceli. Silahlı çatışmalarda ise karakter biraz fazla
hızlı ölüyor. Karşımda birden fazla kişi varsa ve siper almamışsam neredeyse
direkt yere seriliyorum. Muhtemelen oyunun ilerisinde bu biraz daha
dengeleniyordur.
Ayrıca oyunun başlarında yeteneklerimiz gelişmiş olmadığı
için nişan almak normalden daha zor. Spoiler vermek istemediğim için
değinemeyeceğim bir sekansta ise başka bir karakterin gözünden oynuyoruz ve
onunla oynarken nişan almak normal fps oyunu gibi hissettiriyor. Muhtemelen
karakterimiz geliştikçe nişan almak da kolaylaşacak.
Gizlilik için Watch Dogs tarzında kameraları falan
hacklediğimiz kısımlar var. Watch Dogs kadar gelişmiş değiller ama var olmaları
hoş olmuş.
Çoğu FPS oyunun aksine karakterinizin gerçekten modellenmiş
olması ve her hareketi gerçekten animasyonuyla yapması hemen fark ediliyor.
Birçok FPS oyununda kendimi uçan bir kameraymışım gibi hissederken bunda
gerçekten bir karakterin gözünden gördüğümü hissettim, bu büyük bir artı.
Kısacası, şimdiye kadar gördüğüm kısmıyla aslında Cyberpunk
kaliteli bir oyun. Birçok şeyi yapmaya çalışan ve denediği şeyleri belli bir
kalitenin üstünde de yapmayı başaran, uğraşılmış olduğunu hissettiren bir oyun.
Ancak bu oyunun biraz daha zamana ihtiyacı olduğu da bir
gerçek, oyun bug dolu. Normalde bunun için laf söylerim ama bu oyuna
söyleyemiyorum. Oyun bug’lı diye şu an laf söyleyen insanlar zamanında oyun
ertelendi diye yapımcıya küfrediyorlardı. Oyunun son ertelenmesinde yapımcılar
ölüm tehditleri aldıklarını falan açıkladılar. Bunlardan dolayı da oyunu daha
fazla erteleyemeyip olduğu haliyle çıkarttılar. Hatta çıkmadan önce açıklama
yapıp oyunun bug’lı olacağını ve zamanla düzelteceklerini de söylediler. Bu
oyunun bitmediğini CD Project RED biliyordu ve gizlemeye de çalışmadı. Tabii ki
“bu oyun bitmedi almayın” diyemezlerdi ama hiçbir zaman “Biz oyunu tamamladık.
Her şeyiyle hazır” da demediler. Böyle bir durumda ben suçun yapımcıda değil,
yapımcıya baskı yapan oyuncularda olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca kızmayın ama ben bu bug’lar sayesinde çok fazla
eğleniyorum. Doğru düzgün yüklenememiş bir arabaya ateş edip animasyon bile
göstermeden patladığını görmek, hızlıca daldığım bir yerde henüz yüklenememiş
olan hareketsiz düşmanların kafalarına sıkıp yüklendiklerinde yere
serilmelerini izlemek, ara sahnelerde karakterlerin bazen hareket etmeyip
süzülmeleri falan beni çok eğlendiriyor. Oyunu ciddi oynuyor olsam sorun
edeceğim bir sürü şey şu an bana zevk veriyor.
Oyunun hataları ile dalga geçen bir "Cyberbug 2077" resmi |
Mesela normalde benim beden gücüm sürücüyü arabadan indirip
arabayı çalmaya yetersiz bu yüzden içlerinde sürücü bulunan arabaları
çalamıyorum ama bir süre koşup gördüğüm bir arabaya aniden binersem sürücü
henüz yüklenmemiş oluyor ve bu yüzden arabaya binebiliyorum. Sonra ben arabayı
sürerken sürücü yükleniyor ve modeli benimkiyle iç içe geçiyor. Arabadan
inersem aynı arabaya tekrar binmem için yetersiz seviyede olduğumu falan
söylüyor, çok eğlenceli bence.
Bazen de sokakta gördüğüm gitar çalan NPC’lerin gitarı
yüklenmiyor ve onlar Air Guitar çalarken gerçekten gitar sesi duyuluyor. Gerçi
bu bir hata değil geleceğin teknolojisi de olabilir. Çok emin olamadım.
Toparlarsam, Cyberpunk 2077 güzel bir şeyler başarabilecek
olan henüz tamamlanmamış bir oyun. Şu an çok fazla hatayla dolu ve ciddiye
alarak oynayabileceğiniz bir durumda değil. Birkaç ay sonra oyun tamamlanınca
güzel olacak gibi görünüyor. Şu an için ise amacınız bug’lara bakıp gülmek
olmadığı sürece oynamanızı tavsiye etmem.
0 Yorumlar